Tipik bir orta Anadolu kasabası olan Sandıklı ilçesinde Roma imparatorluğundan sonra Germiyanoğulları hüküm sürmüş ,Yıldırım Beyazıt zamanında ise Osmanlı devletine bağlanmıştır. Sanayi pek gelişmediğinden 1970 li yıllardan beri sürekli göç vermektedir.Buna rağmen Afyonkarahisar’ın nüfusu en yoğun ilçesidir.
Muhafazakar,geleneklerine bağlı, kültürel mirasına sahip çıkmaya çalışan, Ahilik kurumunun çok güçlü teşkilatlandığı bir beldedir. Keçecilik ,leblebicilik ,bakırcılık gibi el sanatları ve meslekler günümüzde yaşatılmaya çalışılmaktadır.Osmanlı döneminde Mevlevilik, Rufailik ve Bektaşilik ilçede uzun yıllar hüküm sürmüş ve etkisini yakın tarihimize kadar hissettirmiştir.Orta Anadolu’da ahilik teşkilatının güçlü yapılandığı ilçelerde olduğu gibi Sandıklı’da da Ahiliğe bağlı lonca teşkilatları faaliyetlerini sürdürmüştür . Lonca teşkilatına bağlı o mesleği icra eden üyeler hemen her mahallede bulunan tekke , zaviye ve yaran odalarında özellikli kış aylarında akşamları bir araya gelirler,mesleki,ahlaki ve dini sohbetler sayesinde sıkı bir eğitimden geçerlerdi.Burada aynı zamanda lonca teşkilatı üyelerine savaş sanatları ( Ata binme ,ok atma ,kılıç kalkan kullanma vb.) da öğretilirdi.Bu bilgiler bize çok uzun bir tarihi geçmişi olan ilçemizdeki kılıç kalkan kültürünün kaynağı hakkında önemli ip uçları vermektedir.
Yaran odalarında sürdürülen yârenlik geleneği cumhuriyet döneminde bu mekanların kapatılmasıyla uzun bir süre kesintiye uğramış.Daha sonra lonca teşkilatlarına bağlı üyeler tekke odaları ,Yaran odaları ve zaviyelerde sürdürdükleri bu kültürü bu mekanların kapanmasından sonra yaşadıkları evlere taşımışlardır .SIRA GEZMESİ, FERFANE veya GEZEK olarak adlandırdıkları bu kültürel zenginliklerimiz 60 lı yılların sonlarına kadar evlerde yoğun bir şekilde devam etmiştir. Elektriğin,radyonun, televizyonun, internetin ve cep telefonlarının zaman içerisinde hayatımıza girip bizi esir almasıyla birlikte bu kültür mirasımız unutulup gitmiştir.Yerel yöneticilerimiz ,idarecilerimiz,meslek odalarımız, ne yazık ki kültür mirasımıza sahip çıkmamışlardır.
Sandıklı İlçesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Yaşatma Derneği adıyla 2005 yılının Aralık ayında kurulan derneğimiz somut ve somut olmayan kültür miraslarımıza sahip çıkıp korumayı ilke edinerek disiplinli ve kararlı bir çalışmayla Yârenlik geleneğini ve kılıç kalkan oyununu ilçemizde yeniden canlandırmayı başarmıştır.1932 yılında yapılmış erken cumhuriyet dönemi mimari özelliklerini taşıyan ,konak niteliğinde ahşap ve kerpiç malzeme kullanılarak yapılmış bir binayı satın alan derneğimiz, restorasyon ve yenileme çalışmalarını tamamladıktan sonra binayı halkımızın hizmetine sunmuştur.Kış aylarında düzenli olarak genellikle hafta sonlarında gruplara ,kurumlara Termal turizm için İlçemizde konaklayan misafirlere yönelik Yâren Geceleri düzenlemekteyiz.İlçemizde geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan Yârenlik geleneği Anadolu’nun bazı yörelerinde farklı isimlerle yaşatılmaya çalışılmaktadır.Urfa’da Sıra Gecesi ,Balıkesir Dursunbey ilçesinde Barana, Elazığ’da Kürsübaşı sohbetleri , Ankara’da Seymen, Kütahya’da Gezek, Mudurnu ‘da Birikme Gecesi ,Çankırı, Tosya, Tavas, Uşak, Simav, Akşehir, Fethiye ve Kula’da Yâren ismiyle anılmaktadır.
2010 yılında SOHBET GELENEĞİ adıyla Unesco tarafından dünya kültür mirası listesine alınan ve kökleri Orta Asya’ya kadar uzanan bu zengin kültürel mirasımıza sahip çıkıp korumak ve onu sağlıklı bir şekilde nesilden nesile aktarmak derneğimizin ana ilkesidir.Bu kültürün yaşatılıp gelecek kuşaklara aktarılması için yerel yönetimlerimiz başta olmak üzere ,merkezi idare ,Kültür Bakanlığı, meslek örgütleri , Sivil toplum kuruluşları ,işbirliği içerisinde faaliyet göstermelidir.Milli eğitim mutlaka bu işin içinde olmalı ve öğrencilere bu kültür mirasımız ders olarak okutulmalıdır.Yazılı ve görsel medyada bu konu gündemde tutulmalıdır. Yapılacak olan AB hibe destekli projelerle bu kadim gelenek Avrupa’ya taşınmalı ve orada yaşayanlar da bu kültürle buluşmalıdır.İnternet ve cep telefonu arasına sıkışıp kalmış olan gençlerimize gelenek ve göreneklerimizi öğretmenin, onları kökleriyle buluşturmanın bir yolunu bulmalıyız. Yarenlik Geleneği bu kapıyı ardına kadar açacak fırsatları bize sunmaktadır. Gençlerimize sahip çıkmak istiyorsak, ,toplumdaki erdemlerin yeniden şahlanmasını istiyorsak eğer,ecdadımızın bizlere emanet ettiği bu mirasa sahip çıkıp hak ettiği değeri vermemiz gerekiyor.